bugün
yenile
    /
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir gün bütün deger yargıları değişecek ve yargılananlar yarıç, ezilenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.. o zaman akllı yada akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani; ''küçükken öcü geliyor diye beni korkuttukları çolak ve deli rüstem ile ben ve benimle birlikte bar kızı leyla kendisine yüz vermedi diye intihara teşebbüs ederek beynine iki kurşun sıkan fakat ancak kafa tasını delerek alay edenlerden kurtulmak için bütün hayatınca yolda kalpak giyerek dolaşmak zorunda kalan meyhaneci hızır ve onunla birlikte orta okulda kekemeliği ve garip mistik düşünceleri ile arkadaşlarının alay konusu olan ve şimdi hava gazıyla intihar ettiği için ölmüş bulunan ve evlerindeki şecere ağacında taze yağlı boyayla yeni boyanmış yeşil, titrek bir yapraktan ibaret kalan ercan ve ercanla birlikte annesi rus ve babası italyan olan ve sınıfta ve bahçede paltosunu hiç çıkarmayan ve daima gözlüğü ve paltosu ile ilk okul birinci sınıf çocuklarıyla top oynayan ve gavur diye ve kambur diye horlanan altan ve altanla birlikte zeki ve siyah gözleriyle bana hep muhabbetle bakan ve yedi kardeşiyle ve annesi ile ve babası ile ve teyzesi ile ve dayısı ile evkaf apartmanının en üst katında labirent gibi karışık koridorlarda ki yüzlerce odadan sadece birinde oturan ve sınıf birincisi olduğu halde ilk okuldan sonra elektirik çıraklığına başlayan osman ve onunla birlikte bütün gülünçlüğüne rağmen aşalığı sefaletinden ve sefaleti aşalığından ileri gelen mimar cemil turan ve mimar cemil ile birlikte sakat olduğu için hiç yürümeyen ve hep altını kirleten ve misafirler görmesi diye ve sosyetik annesi rahatsız olmasın diye yaz kış balkonda tutulan ve hep bağıran ve altına yapan ve güzel yüzüyle ve akıllı sözü ile beni büyüleyen ve balkonda yerde kendini oradan oraya atan zavallı ayhan ve onunla birlikte bodrum katta evdeki yedi ve bahçedeki yirmi yedi kedisiyle yaşayan ve kimseye zararı dokunmayan ve ölmüş kocasını unutamayan rus madam ve madamla birlikte yirmi iki yaşında veremden ölerek bizleri ve ailesini elemlere boğan ve albay sait beyin biricik oğlu ve liseden dört defa kovulmuş olup sanatoryumdan altı kere kaçan ve yağmurlu bir ilkbahar akşamı hastaneden son kaçışında ıslak elbiselerini çıkarmaya fırsat bulamadan ve kanla boğulan ertan ve onunla birlikte basit bir kamyon şöför muavini iken lastik karaborsasından zengin olarak genç yaşında kumar denen illete tutulan ve bu uğurda servetini ve dostlarını kaybeden ve karısı kızı ve oğlu tarafından terk edilen ve meteliksiz kalan ve bir gün kahve köşesinde kendini vuran ve eski samimi aile dostumuz orhan ve orhan beyle birlikte olmaktan muhakkak gurur duyacak olan ve el kapısında dünyaya gözlerini açıp ve kaderi ve mesleği hizmetçilik olan ve komşumuz saffetlerin üçüncü hizmetçisi kezban'' yargıç kürsüsünde bulunacağız.. bunu da buraya bırakayım belki izlemek isteyenler vardır..
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevgi maddeyi sevmekle başlar, manayı sevmekle kemal bulur. görüneni sevmekle başlar, görünmeyeni sevmekle tamamlanır.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uğrun usul bir geceydi. ter içinde bir trendi. arzu ve korkuydu. dili topuklarında bir kızdı. evlerin anne fotoğrafıydı. sevmek karın zarında acıydı. yol çam kokusuydu. raylar candan uzuyordu. yıldızlar adamdan birer cümleydi. camlar ayaklanmış rüyaydı. yanlızlık tanrıya değdi değecekti. beden çıraydı. dil zamanın eviydi. kalabalık bir daha cezaydı. kalp kirpik kandiliydi. adam kızın ağzında nardı. gecikmiş ve erkendi. sustukça çoğaldı,ısırdıkça günahtı. bütün zamanlar bir zamana aktı. tren iki kişilik bir sabaha vardı. ey soğumuş güzellik... senden başka nedir ki aşk. kız kendini,adam ömrünü sevdi.
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bir kuru selamın arkasından başını alıp giden yusuf'u ve onun içinde kim bilir ne dünyalar yaşayan, saçsız başını düşünüyordum. dört elle sarıldığımız bir çok kıymetlerin; uğrunda sahici bir insan gibi kalbimiz ve kafamızla yaşamayı feda ettiğimiz binlerce sözde mühim şeylerin ne kadar kolay fırlatılıp atılabileceğini bana öğreten yusuf! benden sana selam olsun..." yeni dünya-sabahattin ali
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar" (1984)
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hep kendini çektin naza, yok bahara yahut yaza bıktım gayrı yaza yaza, gelsen de bir gelmesen de...
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "okyanusun kokusu dünyanın başka yerlerinde farklı mıdır, merak ediyorum."
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Vicdanımız, bizim de acı çekmeye başladığımız noktaya varıncaya kadar diğerlerinin maruz kaldığı sıkıntıları umursamaz."
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Geçmiş yok, gelecek yok sonsuz bir şimdi var.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir. Asıl mesele, birbirimize hayatlarımızı verebilmektir. Baştan aşağıya, sadece bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip oradan tek bir ruh olarak çıkabilmektir." (bkz: ahmet hamdi tanpınar) (bkz: huzur)
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler,şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın.
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor." (bkz: çalıkuşu )
    14. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- alıntı --- insanın biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. çünkü hiçlik zor geliyor. --- alıntı --- (bkz: kardeşimin hikayesi) (bkz: zülfü livaneli)
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Toplumlar, filozofların kral, ya da kralların filozof olduğu güne kadar, rahat huzur yüzü göremeyeceklerdir." (bkz: Sokrates'in Savunması)
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi? " İçimizdeki Şeytan*
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Tutkal neden şişeye yapışmaz frou elena ?" Göremediğimiz Tüm Işıklar
    18. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki bunda aldanmış olmak bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.Sonra aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe, ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum. (bkz: Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna)
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Kendim bile tanımıyorum kendimi. Fransızların dediği gibi, nelerden zevk aldığımı biliyorum, yalnızca"__Anna Karenina
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hiçbir aşkta umuda yer, sebebe lüzum yoktur
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      10 Temmuz Günü Ondan söz açıldığı zaman, girdiğim sersem hali bir görmelisin! Hele bir de hoşuma gidiyor mu, diye sorulunca. Hoşa gitmek! bu sözden ölesiye nefret ediyorum. Lotte'den hoşlanan, ama bütün duygularını, bütün algılarını doldurmayan insan, nasıl bir insan olmalı! Hoşa gitmek! Geçende biri, Ossian hoşuma gidiyor mu, diye sordu!
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ondan haber alma ihtimali çok düşükken, onunla ilgili bir şeyler işitme ihtiyacı duyuyordu. Artık buluşmaları bile mümkün değilken, onunla birlikte yaşayıp mutlu olmak istiyordu. " (Gurur ve Önyargı)
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Trifon için ne yaşayan insanlar, ne çiçekler, ne akarsular ve mavi gözlü arkadaşlar bir mana ifade ederdi. Yalnız bu önüne, gözlerinin içine serileri ve üzerine arkaüstü yattığı zaman büyük güverteleri, boş yelkenlileri, güneşin içinde madenleri ve boyaları uçan vapurları düşünebildiği deniz ona, ciğerlerine çektiği havanın kıymetini, açıkçası yaşamanın zevkini ve lezzetini verirdi. Ondan ötesi boş, ıssız, manasızdı. Toprak, kendisine yelkenlerini yapmak için kereste, çekiç ve keser verdiği için biraz bir şeye benzerdi. Trifon toprağı sevmez, ona hürmet ederdi. Çünkü birçok sevdikleri orada, onun altında, aklın durduğu bir yerde yaşıyorlardı. Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş on para kazanmak kaygısıyla dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı. Ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı. (bkz: sait faik abasıyanık) (bkz: semaver)
    24. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birden, "Adam sen de, bunlar hep hülya!" dedi, "Onun yerinde ben olsam, ilk haftadan bunalırım... zaten ben hiçbir şeyden memnun olmamak nasibiyle doğmuş değil miyim?"
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Annemizi kaybettik. Hükümsüzdür.
    26. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Beni sevdiğini söyledi... Bir insan tarafından sevilmek bu kadar fena mı? Beni şimdiye kadar kim sevdi? Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "o kadar çok insan var ki o kadar çok olay birden oluyor ki birini izlemek isterken başkasını kaçırıyorum birini duyarken ötekini görmüyorum yetişemiyorum kan ter içinde kaldım"
    28. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Her insanın taşıdığı ruhun...” dedi Hayalet, “diğer insanlarla her şeyi paylaşıp, gideceği kadar uzaklara gitmesi istenir, bunu yaşarken yapmamışsa, ölümünden sonra yapmaya mahkûm edilir. Yoksa ruhu huzur bulamayıp dünyada gezinip durur. –Ah! İşte ben!– Yaşarken paylaşamadıklarımın, paylaşıp da mutluluğa dönüştüremediklerimin cezasını çekiyorum!”
    29. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insan yarası yarasına denk geleni seviyor demek..."
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Onu göreceğim! diye bağırıyorum sabahleyin uyanıp, neşe dolu güzel güneşe bakarken; onu göreceğim! O zaman bütün gün için başka hiçbir dileğim yok. Her şey, her şey bu umut tarafından yutuluyor.
    31. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sen öyle birisin.
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "İyi ki geldin! Yüreğimin zarif acısı..." (Yedi Güzel Adam)
    33. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Futbolcular hep pas verecek bir arkadaşını ararlar. Kaleciler hep yalnızdır.” Hıdır Murat Doğan - Biraz Ormanda Saklanacağım
    34. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim yaşımda aşk kimin kollarında öleceğine karar vermektir. aslında her yaşta öyledir.
    35. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun? " "Neden?" "Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum." Şeker Portakalı José Mauro De Vasconcelos
    36. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "tırnaklarınla elde ettiğin yalnızlığının bozulacağını düşünerek yaşamak en büyük ihanet. ama sonra kendini düşünüyorsun. ihanet edilecek kadar var mısın?"
    37. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Neyi bekleyeceğiz, Zeze?? " "Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini."
    38. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      . İspanyollar yağmacılığa, altın ve gümüş ihtirasına dayanan bir başlangıç evresinin ardından yerli halkı sömürmek için bir kurumlar ağı meydana getirdiler.Encomienda,mita,repartimientovetrajin’den oluşan kurumlar dizisi, yerli halkın yaşam standartlarını geçimlik düzeye indirmeye zorlamak ve böylece arta kalan tüm kazancı İspanyollar için sömürmeküzere tasarlanmıştı. Bu amaca, topraklarını kamulaştırılarak, çalışmaya zorlayarak, hizmetleri için düşük ücretler vererek, yüksek vergiler getirerek ve almayı bile istemedikleri mallara yüksek fiyatlar koyarak ulaştılar. Bu, kurumların İspanya Krallığı’na büyük servetler kazandırmasına, fatihleri ve torunlarını büyük zenginliğe kavuşturmasına karşın Latin Amerika’yı dünyanın en eşitsiz kıtası haline getirdi ve ekonomik potansiyelinin çoğunu tüketti.
    39. 16
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.” Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo
    40. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Bir kalbi sarsmak için kader her zaman sillesini vurmaya, güçlü darbesini indirmeye gerek duymaz; aksine kaderin insan hayatına müdahale etmek için duyduğu karşı konulmaz isteği, sıradan bahanelerle meydana gelen yıkımları körükler." (bkz: Stefan Zweig) (bkz: Bir Kalbin Çöküşü)
    41. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "siz hiç gazetede, "kocası karısına tecavüz etti" diye haber okudunuz mu? evliyken olan tecavüzü kimse tecavüzden saymaz."
    42. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Saçmalık! Olsaydı görürdük.” “Görmek için bakmanız gerekirdi, kimse bakmadı.” - Arsen Lüpen / Kibar Hırsız
    43. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Divan-ı Hümayun mühimme defterlerinde yazmıyor ama, bana öyle geliyor ki; 450 yıl önce bir sabah Kanuni Sultan Süleyman, Topkapı Sarayı'ndan İstanbul'a bakıp iç geçirerek: İstanbul'un boku çıktı vesselam! buyurmuştur. Bunu dememişse bile, en azından düşünmüştür. - Falınızda Rönesans Var, Ferhan Şensoy
    44. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “bana öyle geliyor ki ruhumun tümünü, yakasına takacak bir çiçek yerine koyan birine vermişim; kibrini okşayacak bir süs yerine koyuyor benim ruhumu, bir yaz gününde kullanılıp atılacak bir süs.” Dorian Gray’in Portresi, Oscar Wilde
    45. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Bütün hayatımızı aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz.” Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin
    46. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ukrayna'nın benim yurdum olduğunu kim söylüyor?Kim,ne adına orayı bana yurt olarak vermiş?Ruhumu okşayan,beni sevgiyle kucaklayan her yer ya da her şey benim yurdumdur. Gogol-Taras Bulba
    47. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Öğrencisinin hayatına insanca bir katkıda bulunan öğretmenin kendi hayatı da zenginleşip anlam kazanıyor. Bu anlayışın çerçevesinde bakınca evrende kimsenin kimseye borçlanmadığını görürüz. Sevgi ve anlayışla hareket eden hiç kimse kaybetmez; veren de kazanır, alan da! Doğan Cüceloğlu- Öğretmenim Bir Bakar Mısın?
    48. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Tüm insanları ikna etmek bir insanı ikna etmekten daha kolaydır. Erdal Demirkıran - parayı bulduğum an alayını maviye boyayacağım
    49. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "herkes inançları uğruna savaşsaydı hiç savaş olmazdı" Tolstoy / Savaş ve Barış
    50. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Biliyor musun linda hiç kimse vazgeçilmez değildir ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. Şüphesiz şu hayatta verdiğim en doğru karar, kendini vazgeçilmez sanan bir aptaldan uzaklaşmak oldu.
    /